T.C.M.B. Politikası

Cumhuriyet ve İstiklal Partisinin Para Politikası T.C.M.B. sının hükümet iradesinden tamamen uzak olmasını kabul eder. Geçmişten gümüzüne değin T.C.M.B. Türk lirasının tanzim ve ihraç görevini icra etmektedir. Türk Lirası, Vatandaşların emek ve ürettiği değerin takas aracıdır. Türk Lirasının nisabına göre kısaca azlığı veya çokluğuna göre paranın kirası olan “faiz” vade takas ücretir. Hükümet politikasına ve jeopolitik risklerden dolayı bu nisabın ölçüsü yüksek oranlarda artabilir. Bunun sonucunda piyasada aşırı bulunan Türk Lirası “Talep Enflasyonu” yaratabilir. Bu durum her zaman satın almak istediğimiz mal ve hizmetlerin fiyatlarının rakamsal olarak yükselmesine neden olur. bu durum karşısında piyasada talep enflasyonu yaratan aşırı miktardaki para piyasadan çekilmesi için tasarruf sahiplerine Faiz geliri adı altında enflasyonla eşit miktarda bedel ödenir. Halkın refah ve mutluluğu için gerekli bir durumdur. Bazen iş bilmez hükümet ve para politikası yöneticileri enflasyon üzeri faiz politikası belirleyerek ekonomik dengeleri sekteye uğratır. Enflasyon ve Faiz daima eşit olmalıdır. Tasarruf sahipleri anaparasının kullanım hakkını bankaya terk ederken enflasyondan korunmalı ancak kar elde etmemelidir. Çok tehlikeli bir durumdur bir cemiyeti içten kemiren sinsi bir hastalıktır. veyahut geçmişte örneği görüldüğü üzere enflasyon altı faiz verilmesi durumunda tasarruf sahipleri halkın en temel ihtiyaçlarını bile satın almak suretiyle enflasyondan korunma yoluna giderler. bu durumda öngörülen enflasyonun daha fazla artmasına sebeb olur. ama öncelikle Türk Lirası Banknot tanzim ve ihraç yetkisi bulunan merkez bankasının hükümet iradesinden uzak kılmak maksadı ile %51 çoğunluk hissesi hükümetin elinden alınmalıdır. borsaya kote edilip türk vatandaşları arasında alım satıma konu edilmesi gerekmektedir. geçmiş ve günümüzde yaşanılan paranın kirası faiz her kim olursa olsun bedelinin aynı olması gerekmektedir. Hükümet, kamu bankaları veya özel sektör kim olursa olsun paranın faizi daima eşit olmalıdır. Ancak Türk Lirasının değerini korumak için bu tedbirler yeterli değildir. Paramız altın standardına göre tanzim edilse dahi dış ticaret açığı vermek zamanla fakirleşmemize neden olacaktır. bu nedenle T.C.M.B, TÜİK ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı eş güdümlü çalışmak zorundadır. TÜİK belirlediği Enflasyon oranı yüzdesine göre Enflasyon meydana gelmiş ise Merkez Bankası bu yüzde oranında piyasadan döviz satın almak koşulu ile Döviz kurlarını arttırmak zorundadır. Devletler hobi olsun diye döviz kurlarını arttırmazlar, bu devletin bir savunma refleksidir. Türk mal ve Hizmetlerinin döviz bazında dünya standarlarında fiyat etiketi bakımından senkron bir şekilde seyretmesini sağlamak zorundadır. aksi halde dünya fiyatlarına göre pahalı bir ülke konumuna düşer bavul ticareti yapan bir millet konumuna düşeriz. Turizm ve sanayide komşu ülkelerden pahalı duruma düşer cari açığı vatandaşın bankaya emanet ettiği mevduattan gizlice karşılama durumuna düşeriz. Bankacılık sisteminin sağladığı finansal kudretin böyle acınası bir durumla heba edilmesi ulusal bir yozlaşmadır. Bu finansal birikim sermaye olarak gerekli sektörlere kaynak olarak aktarılmalıdır. dezenflasyon oluşmuş ise T.C.M.B. piyasaya döviz satarak dövizi aşağı çekmelidir. ancak bu tedbirler gerekli şartların sağlaması amacı taşır. ithalat ve ihracat dengesini gözetmek Gümrük ve Ticaret bakanlığının sorumluluğundadır. Türk Lirasındaki aşırı değer kaybı bu şartlar sağlandıktan sonra asıl sorumluluk olan Gümrük ve Ticaret Bakanlığına aittir.